Asi Malkoç'un Duvar Yazıları

Bugünlerde yine malum dövizin yukarı doğru hareketlenmesi ile politikacıların ekonomik söylemleri de baş gösterdi. Ancak diplomasız (veya sahte diplomalı) Cumhurbaşkanı bu ekonomik söylemlerde yeni bir çığır açtı ama kendi seviyesinde bir çığır oldu bu maalesef.  Ne dedi peki? Tam olarak Erdoğan: "Hatırlayın paramızda sıfırlar vardı değil mi? Tuvalete kaça giriyorduk. 1 milyon lira. Hatırlayın, ne günlerdi o günler ya. N'oldu, biz geldik, dedik bu altı sıfırı bir atın bakalım. Altı tane sıfırı attık. 1 milyonluk tuvalet 1 lira oldu." dedi. Bu resmen halkın aklı ile dalga geçmek değil midir? Kelime oyunları yapmaya gerek yok. 6 tane sıfır atmak paramıza değer katmaz. Şöyle basitçe bir örnek vermek gerekirse 2002'de Dolar kuru 1.350.000 Türk lirasına denk geliyordu. 6 tane sıfırı attığımızda 1.35 YTL oldu. Bugün yazıyı yazdığım tarih 28.03.2018 itibari ile dolar 4 TL. Yani eski 6 sıfır atılmamış olsa 4.000.000 TL olacaktı yani 4 milyon lira. Bıra...

Akıl tutulması yaşamadan geçirdiğimiz gün sayısı artık neredeyse yok gibi. Şaşkınlığımı, kızgınlığımı tarif edecek sözleri bulmakta zorlanıyorum artık. Kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kolluk kuvveti ne mensup bir polis memuru nun yaptıkları ülkemizin ne hale geldiğini apaçık ortaya seriyor. 27 yaşındaki S.E. isimli polis memuru bir kadını resmi polis aracına alıyor, "evine bırakayım" diye kadını ıssız bir yere götürüyor ve araçtaki diğer polis memuruna "ben artık dayanamıyorum" diyerek arka tarafa geçip kadına tecavüz ediyor. Yanındaki diğer memur arkadaşı da bunlara tanık oluyor ve hiç bir şey yapmıyor. Vah ki ne vah!!! Üstüne üstlük bir de "mini etek giymişti, dayanamadım" diye savunma yapıyor. Olacak iş değil ama olmuş işte. Peki neden oluyor böyle olaylar? Neden her gün tecavüz, kadına şiddet gibi olaylar dur durak bilmeden sürekli yaşanıyor? Ben kendimce açıklamaya çalışayım. Bunun en önemli sebebi eğitimsizlik, yani cehalet. E...

İki yüzlülüğün resmidir bu fotoğraf, başka da bir şey değil. ATV kanalında yayınlanan Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizi ekibi rakı sofrası nda bir fotoğraf paylaşmış. Ama ne hikmetse masada bir tane bile rakı bardağı veya şişesi yok. Hayret! Yoksa bunlar içki içmiyor mu? Buzlar da zaten soğanın acısını almak için mi masada? Bir de sanatçı olacaksınız ama nerede?! Sanatçı dediğin, göz önünde olduğundan sıradan insanlardan farklı olarak başka sorumluluklara sahiptir. Davranışı ve karakteri ile halka örnek teşkil etmesi gerekir. Ama ben burada sadece boyun eğen, kabul eden bir grup insan görüyorum. Yaptığı işi ve çalıştığı kanal itibari ile, para ve imkan korkusu yüzünden, kendilerine sözde otosansür uygulamışlar. Doğru mu peki? Bence değil! Çünkü yapmacık, sahte. Vicdan sahibi insanlar nasıl size saygı duysun şimdi? Hoca osurursa cemaat sıçarmış diye bir atasözü var, bilirsiniz. İşte bunların şu anda öncülük ettiği davranış biçimi her geçen gün kutuplaştırılan ülkem...

Daha önceleri internette söylemek isteyip de söylemediğim şeyleri rahatça söyleme kararı kaldım ve bu blogu oluşturdum. Kendimce önemli gördüğüm, gündemde olan veya gündem dışı olaylar hakkında, bazen serzeniş, bazen eleştiri, bazen de endişelerimi burada kaleme alacağım ve sizlerle paylaşacağım. 37. yaşıma girdiğim bugünde bu blogu açmaya karar vermem tamamen tesadüf olmasına karşın beni heyacanladırdı. Kendime anlamlı bir doğum günü hediyesi verdim. 😊 Daha sonraki yazılarımda görüşmek üzere şimdilik hoş çakalın.