Resmi Polis Aracında Tecavüzcü Polis


Akıl tutulması yaşamadan geçirdiğimiz gün sayısı artık neredeyse yok gibi. Şaşkınlığımı, kızgınlığımı tarif edecek sözleri bulmakta zorlanıyorum artık. Kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kolluk kuvvetine mensup bir polis memurunun yaptıkları ülkemizin ne hale geldiğini apaçık ortaya seriyor. 27 yaşındaki S.E. isimli polis memuru bir kadını resmi polis aracına alıyor, "evine bırakayım" diye kadını ıssız bir yere götürüyor ve araçtaki diğer polis memuruna "ben artık dayanamıyorum" diyerek arka tarafa geçip kadına tecavüz ediyor. Yanındaki diğer memur arkadaşı da bunlara tanık oluyor ve hiç bir şey yapmıyor. Vah ki ne vah!!! Üstüne üstlük bir de "mini etek giymişti, dayanamadım" diye savunma yapıyor. Olacak iş değil ama olmuş işte.

Peki neden oluyor böyle olaylar? Neden her gün tecavüz, kadına şiddet gibi olaylar dur durak bilmeden sürekli yaşanıyor? Ben kendimce açıklamaya çalışayım.

Bunun en önemli sebebi eğitimsizlik, yani cehalet. Eğitimli, öz güveni yüksek, kendinden emin bireyler yetiştirmediğimiz sürece bu tür kompleksli ve karakterce zayıf insanların bu tür eylemlerini görmeye devam ederiz. Ülkece eğitim düzeyini geliştiremediğimiz sürece bu tür olaylar bitmez. Eğitim demişken eklemeden edemeyeceğim. Bu ülkede bir üniversite rektör yardımcısı yani en son seviyede eğitim veren bir kurumun başkan yardımcısı "ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum." diyebiliyor. İnanılır gibi değil ama gerçek. Bu tip insanları böyle mevkilere getirirseniz bırakın milli ve yerli kalkınmayı, (daha önce Osmanlı'ya yaptıklarını gibi) sahip olduklarımızı da elimizden alırlar, ben söyleyeyim. Zaten ülkemiz maalesef gelişmiyor, tam tersine hızla geriliyor. 

Esas konumuz polis tecavüzüne dönecek olursak bir diğer önemli konu da toplum baskısı. Şimdi bu söyleyeceklerimden ötürü beni linç etmeye kalkacaklar olabilir. Ama ne demek istediğimi anlayabilecek kapasiteye sahip insanlar bana hak verecektir sanırım. Toplum baskısı derken kastettiğim şey, erkeğin yaptığı elinin kiri olarak kalıp, kadının yaptığı ise namussuzluk olarak adlandırılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde tecavüz olayları daha azdır. Bunun sebebi deminki birinci sebep yani eğitim. Diğer bir sebep ise, cinsel açlığa sahip değillerdir. İnsanlar 15-20 yaşlarında cinselliği tatmaya, doğru ve yanlışı kendi kendilerine öğrenmeye başlarlar. Bakirelik denen tabiri namus olarak saymazlar. Orada babalar, analar, "evlenmeden olmaz" yerine "birlikte olacağın kişi iyi seç" diye sebepleri ve olacakları anlatarak telkinde bulunurlar. Yani yasaklamaz, doğru karar vermesini öğretirler. Bu da insanların, ezber yerine deneyimle karar vermesini sağlar ki hayatın her adımında tecrübe, nasihatten daha etkili sonuçlar verir. "Bir musibet, bin nasihatten iyidir" atasözü de buradan gelir zaten. Ülkemizdeki çok yüksek oranla erkekler eşlerini maalesef aldatırlar. Her hangi bir araştırma yapmadım, yapmaya da gerek duymuyorum, çünkü biliyor ve görüyorum. Bunun sebebi de aynı. Gençliğinde yaşamamış, görmemiş insanın; bazı şeyleri gördüğünde kendini kaybedip, saygı ve sorumluluk sahibi olduğu kişilere yanlış yapması normaldir. Hal bu ki zamanında yaşamak istediklerini yapabilme özgürlüğüne, kabiliyetine ve yeteneğine sahip kişiler olsalar, bu cinsel açlığı bastırmış olacak ve zamanı geldiğinde bu tür kaçamaklar yapmasına gerek kalmayacaktır.

Tecavüz olayının yaşanmış olmasının yanı sıra, bir de bu suçu işleyenin bir polis memuru olması , olayı daha da vahim bir boyuta taşıyor. Polis bu, polis! Yukarıda da yazdığım gibi kamu güvenliğini sağlaması gereken kişi, kamu güvenliğini bozuyor. Bunun da bir sebebi var elbet. Nedir o? Liyakat! Sözlük anlamı da "bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluğu". Sapır sapır inşaata amele işçisi alır gibi emniyete polis memuru işe alırken (ki on da bile cüssesine, kaslarına bakılır bu işin altından kalkabilecek mi diye bakılır), bu personellerin ne eğitimi doğru dürüst yapılıyor, ne de psikolojik yeterlilikleri doğru analiz ediliyor. Hükumete yandaş zihniyette olmak, artık memur olmak için yeterli ve hatta torpilli. İşini hakkıyla yapan, kendini geliştirmiş, polis memurlarımızı tenzih ederek söylüyorum, gerçekten ülkemizdeki polislerin eğitim durumları vahim. Bir vatandaşla doğru dürüst konuşmayı bile beceremeyen, işine gelmediğinde vatandaşı ezen ve tehdit eden, hatta bazen darp edebilen polis memurlarının varlığını kimse inkar edemez.

Daha önceki yazımda kullandığım "hoca osurursa cemaat sıçarmış" atasözünü burada da kullanmak yersiz olmaz. Maalesef günümüzde namussuzlar, arsızlar, dolandırıcılar gününü gün ediyor. Ülke sanki bir kara komedi film senaryosu gibi adeta tersine ilerliyor. Milletin a... koyanlar, ayakkabı kutusundaki paraları sıfırlayanlar, bademleyen vakıflar, ülkeden kaçarak yurt dışında hapse atılıp ülkemiz için pazarlık konusu olan hayırsever iş adamları, din ile insanları sömüren, soyanlar  olduğu sürece daha ne vahim olaylar duyarız, hangi olaylara şaşkınlıkla bakarız, kim bilir?

Güzel insanların var olduğunu bildiğim, bu dünyada gezdiğim ülkeleri, kıtaları kıyasladığımda hep üstün gelen, coğrafi özelliklerini, konumunu, iklimini gerçekten çok sevdiğim, güzellikler dolu Türkiye'min, bir gün o özendiğimiz eğitim ve refah düzeyine ulaşmasını canı gönülden umut ediyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paramızdan 6 Sıfır Atılınca Ne Oldu?

Recep Tayyip Erdoğan'ın Diploması Sahte - Cumhurbaşkanlığı Geçersiz

Şaka değil, BATIYORUZ.